10 Mayıs 2011 Salı

onlar gibi mesela.



Okumak değil, benimsemek demiş ünlü düşünür. Her ne kadar ünlü düşünür hakkında fikir sahibi olmasam da bi yerlerde bu cümlenin benzerlerini kuranlar var olmalı. Okumanın ötesindedir çünkü benimsemek. Yaşamak gibi mesela. Yaşarken, geçmişini anımsamak gibi. Not almak ve tekrar tekrar okumak gibi. Hatta her yaşamdan pay çıkartmak gibi. Sayfaların hışırtısında değil, yaşamların mahremiyetinde kaybolmak gibi. Belki de en çok; hayallerini yaşatmak gibi. 


Gibiler çoğaltılabilirken, duvarların yalnızlığından sıyrılmak da olabilir okumak. Her bir kelime paylaşırken yalnızlığını, sen farkında olmadan uzaklaştırır da seni yalnızlıktan. Kelimeleri birleştirirken sona geldiğinde başka yaşamlarla birleştiğini fark edemezsin mesela. Ortak olursun sevinçlere ve kederlere. Belki de aşık olursun, hiç görmediğin birisine. Yaşamadığını düşünürken, nefes almayanlar tutar seni ayakta. Görmediklerinden medet umar, her seferinde aç bir kurt gibi atılırsın yeni hikayelere. Umutlarını ve mutsuzluklarını sen de onlar gibi ortak edersin. İşte bu yüzden okumak, yaşamak gibi mesela.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder