11 Mayıs 2011 Çarşamba

Rue of the Sorrows


Ormanın yalnızlığına şahit olmuş bir ev, içinde kendi yalnızlıklarını barındıran. Belki de mutluluğun pudralaştırdıklarından. Ve elbette her şey gibi onun da adı var; Rue. Keskinlik nedir bilmez Rue. Benliğinde araya serpiştirilmiş beyazlar mutluluklarını getirir. Pudralaştıkça, daha mutlu olur. Güneş ışığının yansıması soldurmaz renklerini. Aksine gördükçe güneşi, daha da canlanır Rue. 
Yalnızdır. Kendisine eşlik eden birkaç ot parçası olmasına rağmen, kibirli de değildir ama, yalnızdır Rue. Kaybolup gitmeyi tercih etmiştir belki de. Ya da belki, zor bulunmayı ve daha güzel anılara şahit olmayı istemiştir. Her şey gibi Rue'nun da vardır istekleri. Yine de Rue, belki de hiçbir zaman, varken kendi gölgesi istememiştir başka gölgelerde yok olmayı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder